3 Kasım 2010 Çarşamba

Tozlu Raflardan Blog Sayfasına...

Evet, günlük yazasım geldi sanırım:)



Şuanda masanın üstünde 'aile' resmimiz durmakta.. Arasıra gözüm takılıyor ona, ve aklımda değişik düşünceler dolanıyor. İçimi dökmek istiyorum sana bugün günlük, dinlersin beni değil mi? En son sarhoşken sevgilime haykırdığım gerceklere sen de ortak olur musun..?


İşin tuhaf bir yanı var, nedir biliyor musun... Annemle babam 25 senedir evliler ( ya da aynı evin içindeler ) sevgili blog. Ve ben bugüne bugün 22 yaşındayım. Abimde aslanlar gibi 24 yaşında :) Evet hesap kitap olaylarını geçtiysek sadede gelebiliriz. Biz tamı tamına 22 senedir tam anlamıyla bir çekirdek aileyiz yani.. Ve söz de bahsi geçen resim bizim ' tek ' aile resmimiz oluyor. Diğer taraftan bu resim yalnızca ' bu yıl ' içinde çekilmiş oluyor... Durum tam anlamıyla bu, işte bu da bizim birbirimize ne kadar bağlı olduğumuzu gösteren bir kanıt sanırım..


Bu herzaman böyle oldu, ve biz herzaman böyleydik. Babam her zaman eve geç geldi, biz her zaman onu beklemedeydik, annem herzaman sinirli oldu, en ufak şeyde bile kızdı bize, biz her zaman abimle birbirimize kenetlendik, aile de birbirine sımsıkı bağlı tek kişiler olduk.. Hani vardır ya, böyle birtakım şiirler :

' Anne ' melektir orada, koruyucudur, gerekirse canını bile verebilecektir, bu duyguları anlayamadım hiçbir zaman, korunduğumu hissedebilseydim sonra gelecek duygular bunlardı, bilirim. Ama olmadı, olduramadık.

Elbet evleneceğim günün birinde anne olacağım bende, işte tamm bu noktada okadar korkuyorum ki bende böyle olmaktan, miniğime bunları yaşatmaktan..



Sadece içimi dökmek istedim blog, kafamın içinde dönen şeylerin kağıtta nasıl duracağını merak ettim.. Yardımcı olduğun için çok teşekkür ederim..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder